Etiketler

17 Ocak 2018 Çarşamba

Bilecik Gezisi - Bilecik Müzesi , Tarihi Osmanlı Şeridi , Zincirli Kaya ,Şeyh Edebali Türbesi , Saat Kulesi


Eskişehir çevresinde olan şehirleri gezmeye devam ediyoruz. Bu kez günübirlik olarak gezi rotamızı Bilecik’e çevirdik. Çorlu’ya gidip gelirken tabelalarının sürekli karşımıza çıktığı Bilecik’i gezmesek ayıp olur diye düşünüp Bilecik’te gezilecek yerler listesini çıkardıktan sonra yola koyulduk.
Eskişehir’den trenle gitmeyi düşündük fakat yolculuğunun fiyatı 20tl olunca vazgeçtik çünkü otobüs yolculuğu ile 10tl ye gidebiliyorduk. Öğrenci olarak gezdiğimiz için uygun fiyatları seçmek tercihlerimiz arasındaydı. Bu yüzden otobüsle gitmeyi tercih ettik ve 11:15 otobüse bindik. Bir buçuk saat sonra Bilecik’in yeni otogarındaydık.

İşte burada bir sorun çıkmıştı. Çünkü biz Google Maps’ten rotamızı oluştururken merkezde olan eski otogara göre oluşturmuştuk. Yeni otogar şehir dışında olduğu için ve gideceğimiz yere 8km uzaklıkta olduğu için mecbur ya minibüs , ya dolmuşla yada taksiyle gidecektik. Fakat bir sorun daha vardı yeni otogarda bankamatik olmadığı için para çekecek yerde yoktu. Mecbur otogarda gördüğümüz (tek) taksiye bindik ve merkezde bankamatiklerin orda indik. Taksi Eskişehir’e göre biraz pahalı tuttuğunu söylemeden geçemeyeceğim. Neyse ki sonunda gezimize başladık.

Bilecik’in en önemli özelliği Osman Bey tarafından 1299 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun doğduğu şehir olarak bilinmesi. İlk durağımız Bilecik Müzesi oluyor. Mülkiyet hazinesi olan bina , 1794 yılında jandarma binası olarak inşa edilmiş. 1921-1922 yıllarında yıkılıp tekrar inşa ederek üst katı adliye , alt katı ise hapishane olarak kullanılmış. 2007’den itibaren ise müze olarak halka hizmet vermeye başlamış.


Bilecik Müzesi’nin alt katında arkeolojik eserler bulunurken üst katında etnografik eserler bulunuyor.  İçerisinde Osmanlı odası , gelin odası , selamlık odası , oba kültürü odası , cam eserleri odası , haremlik odası , mutfak , kilimler , silahlar , dokumalar gibi birçok eşya bulunuyor. Girişi ücretsiz olan müze Bilecik’e gitmişken mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri.
Oba Kültürü
Gelin Odası 
Selamlık Odası

Bilecik Müzesi çıkışında gezeceğimiz diğer tarihi eserlere doğru yola koyuluyoruz. Birçoğu birbirine çok yakın olan eserlere 700m  yürüyerek ulaşıyoruz.  İlk olarak Osmanlı Padişahları Tarih Şeridini ziyaret ediyoruz.


Osmanlı Padişahları Şeridi , Osmanlı Devleti’nin 36 padişahı hakkında bilgi vermek için inşa edilmiş ve 2016 yılında hizmete başlamıştır. Şerid bir u şeklinde bir yarım tünel gibi oluşturulmuş olup Osmanlı devletinin kuruluşundan itibaren sırası ile tüm padişahlardan ve orduya kattıkları katkılardan bahseden bilgilerden oluşuyor. 



Ufuk tek tek çoğunu okumuş olsa da ben birkaçını okumak ile yetindim çünkü tarihe pek fazla ilgim olduğu söylenmez. İlginç olan olayları Ufuk’un bana anlatması benim için daha ilgi çekici oluyor. Her padişahın resmi ve bilgilerinin okurken mehter marşaları da gezintimize eşlik ediyor.

Osmanlı Padişahları Şeridini gezerken tam karşıda dağ üzerinde bulunan Zincirlik Kaya dikkatimi çekiyor ve aslında onunda bir hikayesi olduğunu öğreniyoruz. Aslında kesin bir bilgi veya belge olmamakla birlikte farklı farklı rivayetler bulunuyormuş. İşte bunlardan biri Osmanlı döneminde depremden etkilenmesi nedeniyle zincirlerin bağlandığı ,  infazların yaptığı ve kervan yolunu kullananların rahatlaması amacıyla zincirlendiği düşünülüyormuş. Bizim kaya üzerinde gördüğümüz zincir ise sembolikmiş.




Tüm bunların yanında birde Orhan Gazi Camiisi bulunuyor. Bizim gittiğimiz saatlerde mevlüt olduğu için camiyi gezme fırsatımız olmuyor. Fakat orada ki edindiğimiz bilgiye göre 1392 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından inşa edilmiş. Yıldırım Beyazıt dedesi Orhan Gazi adına yaptığı bu camiinin en önemli özelliği ilk kubbeli camii olmasıymış. Aynı zamanda kubbeleri kurşunla kaplı olduğu için camiinin diğer bir adı da Kurşunlu Camii.


Kurşunlu Camii’nin solunda bulunan merdivenlerden yukarı çıktığımızda ise Şeyh Edebali Türbesi’ne varmış bulunuyoruz. Şeyh Edebali Türbesi Osman Gazi’nin kayınpederi ve Şeyh Edebali’nin cenazesinin bulunduğu türbedir.


Şeyh Edebali türbesinin hemen yanında bulunan Bala Hatun Türbesi ise Osman Gazi’nin eşlerinden biri ve Şeyh Edebali’nin kızı Bala Hatun’un cenazesinin bulunduğu türbedir.
Birbirine yakın olan yerleri gezdikten sonra hediyelik eşya satılan yerleri dolaşıyoruz ve listemizde bulunan Tarihi Küçük Hamamı’n hediyelik eşya dükkan olduğunu fark ediyoruz. Ufak bir gezinti sonrası oradan ayrılıyoruz. Bu arada karnı acıkanlar için gözleme , tost yapan bir kafenin de bulunduğunu söylemeliyim.


Tüm bunları gezdikten sonra son olarak Saat Kulesi’ne doğru yola koyuluyoruz. Bilecik tepeli bir şehir olduğunu bu gezimiz sırasında çok iyi anlıyoruz. Dik bayırları bir iniyoruz bir çıkıyoruz ve 950m uzaklıkta bulunan Bilecik Saat Kulesine ulaşıyoruz. Fakat bu yürüyüşümüz sırasında tepeden aşağıya doğru baktığımızda korunmayan birçok tarihi yapının olduğunu görüyoruz. Ve doğrusu bu duruma üzülüyoruz. Keşke onlarda bu gezdiğimiz yapılar gibi korunmuş olsaydı da onları da ziyaret etme fırsatımız olsaydı.


Bilecik Saat Kulesi Belediye Binasının hemen arkasında bulunuyor. İkinci Abdülhamit döneminde 1907 yılında Ertuğrul mutasarrıfı Musa Kazım Bey tarafından yapılmıştır. 1987 yılında Bilecik Valisi tarafından restore edilmiştir. Gittiğimiz şehirler de bulunan saat kulelerini ziyaret edip , inceleyip , fotoğraflamayı çok seviyoruz.




Saat kulesini de ziyaret ettiğimize göre gezilecekler listemizde tüm hepsini gerçekleştirmiş oluyoruz. Ve bir kafe arayışına çıkıyoruz. Taksiden indiğimiz yere doğru ilerleyip dışarıdan güzel görünen ve yüksek puan olan Minimal Cafe’ye girip biraz dinleniyoruz. Minimal Cafe küçük bir kafe , güzel dekore edilmiş. Fiyatları ise ortalama diğer kafeler gibi olduğunu söyleyebilirim. Biz günün fırsatı olan pasta ve çay olan ikiliyi tercih ediyoruz.


Kısa bir dinlenme sonrası otobüs durağına yöneliyoruz ve dolmuşlardan 8 numaranın terminale gittiğini öğreriyoruz. Öğrenci fiyatı ise 1,5tl. Bu arada Bilecik’te sanırım belediye otobüsleri bulunmuyor , sadece özel halk minibüsleri bulunuyor ve yeni otogara sadece bir minibüs gidiyor. Neyse ki 20 dakika sonra otogara ulaşıyoruz. Otogarda denk geldiğimiz bir köpek ile oyunlar oynama sonrası otobüsümüz geliyor.


16:45 te bindiğimiz otobüs ile bir buçuk saat sonunda Eskişehir’e varıyoruz. Böylece 2017’nin son gezisi olan Bilecik’i de keşfetmiş oluyoruz. Bakalım 2018’de hangi şehirleri keşfedeceğiz.

Bilecik hakkında söylebileceyeceğim; bizim için gitmediğimiz her yer bizi heyecanlandırıyor ve meraklandırıyor. Belki çok gezilip görülmesi gereken bir yok ama biz çevremizdeki yerleri gezerek farklı yerleri görmeyi seviyoruz. Birlikte bilmediğimiz herhangi bir yer bizim için gezilip görülmesi gereken bir yerdir. Bu yüzden bu şekilde gezmeye devam edeceğiz. :)

Sizinde gezi önerileriniz varsa bekliyorum.
İyi gezmeler. :)
Bilecik Kedileri




İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran

Mail : minebsrn4@gmail.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder