Söze bölye başladım çünkü gerçekte okuyup okutmalısınız.
Şimdi size nedeninin anlatıyorum.
Bir ada var ; avuç içi kadar insanın yaşadığı , çeşitlik
hayvanların bulunduğu , mutluluk ve huzur kokan bir ada… Gözlerinizi kapatın ve
böyle bir ada düşünün.
Böyle bir ada da kim yaşamak istemez ki… Kötülüklerin
bulunmadığı , kavganın şiddetin olmadığı , gözlerden uzak bir ada..
Bir ülkenin küçültülmüş hali olan bu adada yaşayan insan
sayısı sınırlı. Karaterlerin isimlerini bulunmuyor , sadece lakapları var.
Lakapları olmayanların ise oturdukları evlerin kapı numaralarına göre
adlandırılıyor.
Her şeyin bu kadar güzel gitmesi bir gün bozuluyor. Eski
başkan geliyor ve adanın tüm sistemi değişiyor… Neler oluyor neler ? Okurken
içinizden bir şeyler kopacak…
İşte kitabın konusu böyle. İnsan ilişkileri , devlet
yönetimi ve ekolojik döngü güzel bir şekilde harmanlamış ve böyle bir kitap
ortaya çıkmış. Yaşanan olaylar o kadar çok ilginizi çekecek ki günümüzle
kıyaslamadan duramayacksınız.
Livaneli’nin hayatını anlatan bir tiyatroyu izlediğim de
karar verdim kitaplarını okumaya. Kalemi bu kadar kuvvetli bir yazarla geç
tanıştığım için kendimden utanıyorum doğrusu.
Kitap , yalın bir dille yazılmış olup , derin duygular
yaşatıyor okuyucusuna. Biraz zamanınız varsa birkaç saatte bitirebilirsiniz.
Bu kitap ile ilgili söylemek istediğim çok fazla şey var.
Fakat ben ne söylersem söyliyim siz yine de okumalısınız.
Bu güne kadar en iyi romanların arasında yerini aldı.
Okumalısınız , okutmalısınız.
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
Mail : minebsrn4@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder