Yazın başında yaptığımız Bodrum gezisinden daha yeni +bahsettiğim için öncellikle sizlerden çok özür dilerim. Yaz döneminin nasıl geçtiğini hiç anlamadım bu sene. Okul bitti , çorlu’ya geldik , bayram falan derken iş başladı ve hiç boş kalıp bloğa yazı yazamadım. Fakat yine de Bodrum’a gitmek isteyenlere fikir olsun, benim için da anı olarak burada kalmasını istediğim tatillerden biri olduğu için başlıyorum anlatmaya.
Tahmin edersiniz ki Eskişehir’den Bodrum oldukça uzak. Hele ki otobüs her otogara uğruyorsa daha da uzak geliyor. 11 saatlik yolculukta uyuyup dinlenerek geçirmeye çalışsakta pek başarılı olduğumuz söylenemez. Fakat otobüs bodrum’a girdiği , beyaz evleri gördüğümüz ve o güzel denizin bizi karşıladığı an birden kendimize geldik ve Bodrum’un havası ile uykusuzluk yorgunluk falan kalmadı. :)
 |
| Yola gitmeden önce bir klasik haline geldi bu fotoğraflar :) |
Daha Eskişehir’de iken oluşturduğumuz bir gezi planımız vardı. Gidebileceğimiz kafeleri , restoranları, mekanları sıralamıştık. Bunları gezmek için bir an önce yola koyulduk. Bu durumda Bodrum’un otogarının şehir merkezinde olması bizim işimize yaradı. Bitez’de kalacağımız için hemen minibüslere ordan binebilirdik. Fakat indiğimizde saat daha çok erkendi ve otele girme imkanımız yoktu. Bizde valizlerimiz ile birlikte Bodrum merkezinde gezmeye başladık.
 |
| İnstax anılarımız çoğalıyor. |
İlk durağımız Denizciler kafesi oldu. Sahilde bulunan Denizciler kafesini gelmeden önce Bodrum önerilerinde görmüştük ve gidilecekler listesinde bulunuyordu. Bu yüzden bizde kahvaltımızı burada yapmaya karar verdik. Denizin sesi , ortamın sıcaklığı ile güzel bir kahvaltı ettik. Fiyatlarıda çok pahalı gelmedi bize ( sanırım biz gözümüzde fazla büyütmüştük. )
 |
| Denizciler kafesinde yorgunluğumuzu çay ile atmaya çalışıyoruz. |
Kahvaltı sonrasında valizimiz ile birlikte sabahın erken saatlerinde Bodrum kordonunda gezinmeye başladık. Listemizde bulunan Bitez Dondurmacısını aradık ve sonunda bulduk. Tabi daha yeni açılmıştı. Şöyle uzaktan fiyatlarına göz attık ve dudak uçuklatan fiyatları olduğunu gördük. Belki çok güzel bir dondurmaydı fakat bir çift öğrenci sevgili olarak o kadar para vermek içimize hiç sinmedi. Bizde yürüyüşümüze devam ettik.
 |
| Sahili |
 |
| Arkada görünen Bodrum Kalesi |
Yürüyüşümüz sırasında karşıdan görünen Bodrum Kalesi’ne olan merakımız ikimizinde giderek artmıştı. Aslında o an gidebilirdik fakat valizimizi bırakacak bir yer bulamadığımız için son günümüzde yine Bodrum’da gezeceğimiz için o zamana bıraktık.
 |
| Oturduğumuz Denizciler kafesinin manzarası |
Bodrum sokaklarında turladıktan sonra yol yorgunluğunun da bastırmasıyla artık hotele doğru yola çıkmaya karar verdik. Otogardan Bitez minibüse binerek hotelimize doğru yol almaya başladık. Aslında 6km olmasına rağmen minibüs ile yaklaşık 20-25 dakika sürdü. Bu arada şunu söylemem gerekir ki Bodrum merkezden gitmek istediğiniz her yere minibüsler mevcut. ( Gümbet- Bitez- Gümüşlük- Turgutreis- Torba gibi daha birçok yer… ) Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı bu ulaşım sayesindeki kolaylık hoşumuza gitti. Fiyatları ve saatlerini internet sitesinden öğrenmeniz mümkün.
 |
| Bodrum Merkez |
Bitez’e varıp hotelimize geldikten sonrası ise diğer yazımızda olsun. Çok uzun olduğunda okunmadığı düşüncesine kapılıyorum ve kısa kısa yazılar oluşturmaya çalışıyorum.
Bodrum gezimizin 2. Bölümünde Bitez’den bahsedeceğim , en yakın zamanda yayında olacak..
 |
| Bitez'e gidip dinleneceğimiz için heyecanlı biz. :) |
İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder