Hiç aklımızda olmayan , hatta hiç bilgimiz olmayan bir yere
ani bir kararla gittik gezdik ve şuan sizlerle paylaşıyorum. Bir cümleye sığan bu olaylar aslında bir gün içerisinde gerçekleşti ve
kendimizi Side’de bulduk.
![]() |
İşte bu gezinin de hikayesi böyle. Normalde haftalarca
araştırma yapıp , defalarca düşünen ben
; bir anda karar verip yola koyulduk. Hayatımızda en ani olarak karar
verdiğimiz gezi olabilir. Ani gezilerin tadı da bir başka oluyormuş. :)
Neyse artık gezi hakkında bilgi vermeye başlamalıyım.
Eskişehir’den Side yaklaşık olarak 7-8 saat sürdü. 460 km uzaklıkta olan
Side’ye 2 tane yarım saatlik mola vererek , sabah 8 gibi ulaştık. Hotelimiz de
kahvaltımızı yaptıktan sonra kısa bir dinlenme yaptık. Yol yorgunluğunu atıp
Side’yi keşfetmeye çıkmak için sabırsızlanıyordum. Yeni bir şehirde olmak ,
oranın havasını solumak , yemeklerini yemek , sokaklarında gezinmek benim içimi
kıpır kıpır yapıyordu.
Saat 2 gibi hotelin servisi bizi kumsala bıraktı. Hotelimiz
denizden yaklaşık 10 dakikalık bir mesafede. Fakat kendi servisleri olduğu için
rahatlıkla istediğiniz saate denize ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Öncelikle
sizlere Side’nin kumsalından bahsetmek istiyorum. Nisan ayının son günlerinde
kumsalın kumları güneşten ısınmıştı bile. Yalın ayak kuma bastığımızda
ayaklarımızın yandığı oldu. Deniz suyu ise bir o kadar soğuktu. Turdaki diğer
arkadaşlarımız cesaret edip denize girmiş olsa da biz sadece ayaklarımızı
ıslatarak açılışı yapmış olduk.
Side hem doğası hem de tarihi zenginlikleri bakımından mutlaka görülmesi gereken bir yer. Gitmişken antik kent ziyareti yapabilir hem de uzun kumlu plajlarında keyif yapabilirsiniz.
Özellikle kum plajları sevenler için Side sahilleri tam size
göre. Temmuz , Ağustos aylarında denizin sıcaklığının da istenilen seviyeye
geldiğini öğrendik.
Bir sonraki yazımızda Side Antik Kent’inden bahsedeceğim .
Her hafta bir gezi yazısı paylaşmaya devam edeceğim.
İyi gezmeler…
![]() |
İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder