Sabırsızlıkla beklediğim gezi olan Ege’nin Saklı Köyleri gezisini doğum günümde gerçekleştirdik. Şuan da sizlere bu geziden bahsettiğim için çok heyecanlıyım. Bir de beni gezi anında düşünün derim. :)
 |
 |
Bu köylerin isimleri şuan sizlere açık açık söylemeyeceğim. Zaten instagramdan takip edenler hangi köyler olacağını biliyorlardır. ( takip etmeyenlerde şuan hemen bakabilir. ) Gezdiğimiz sıraya göre o köylerden kısa kısa bilgiler verip , fotoğraflarla destekleyeceğim. Gezdiğimiz köylerin kimisinin adını hiç duymadım kimisi ise çok merak ettiğim sürekli Ufuk’a beni buraya götür dediğim yerlerdi. Ve sonunda çok farklı yerleri görmüş olduk ve bu gezi sonunda köy hayatını bir kez daha çok sevdim.
 |
Gezi ile ilgili yeterince bilgi verdiğime göre ilk köyümüz olan Germiyan Köyü ile başlıyorum söze.
 |
Bir köy düşünün , küçük evlerden oluşan ve köy yaşantısı devam eden.
Bir köy düşünün , tüm evler bembeyaz ve duvarları desenli.
Bir köy düşünün , slow food beslenmeye önem veren.
İşte böyle bir köy Germiyan Köyü.
 |
Bu köy İzmir’e 1 saat uzaklıkta ve Çeşme’ye bağlı bir köy.
1986 yılında İtalya’da başlayan fast fooda karşı doğan bir akım slow food akımı. Temiz katkısız gıda ve yavaş şehir sloganlarını benimseyen Türkiye’de ki ilk köy burası. Bu slow food dediğimiz şey ise hızlı yemek yemeye karşı ve hayatı hızlı yaşamaya karşı çıkmış bir akım. Amaçları katkısız gıdalar üretmek ve onları geleneksel yemekleri ile birleştirmek.
 |
Sebzelerini kendi tarlalarında yetiştiriyorlar , doğal ekşi mayadan ekmek yapıyorlar ve mevsimine uygun ürünler kullanıyorlar. Kısacası hepimizden çok sağlıklı beslenerek , yavaş bir hayat yaşıyorlar. Evlerine marketten herhangi bir ürün dahi almıyorlar. Ellerindeki malzemelere uygun yemeklerini , içeceklerini yapıp , tüketiyorlar.
 |
İçerisinde kimyasal ürün olmayan ,temiz ve sağlıklı olarak üretilen kendilerine özgü besinleri , ağzında zeytin dalı taşıyan salyangoz logosu kullanarak satabiliyorlar. Salyangoz logosunu köyün işletmelerinin kapıların gördüğünüzde şaşırmayın. Çünkü bu onların kendilerine özgü ürettikleri besinleri kullandıkları anlamına gelmekteymiş. Aynı zamanda slow food akımında simgesiymiş. :)
 |
Tabi ki sadece slow food ile kalmayıp birde evlerin duvarlarına çicek figürleri ile süslüyorlar. Nuran Erden isimli bir hanımefendi kendi el emeği ile köyün evlerini rengarenk desenlerle boyuyor. Kendisi güzel saatlarla uğraşıyor ve köyde yaşadığı için birde çiftçilik yapıyor.
 |
Nuran Erden , evlerin duvarlarına çizim yaptırmak isteyen köy halkından tek isteği , evlerinin duvarlarını boyaması oluyormuş. Bu yönüyle de çok farklı olan bir köy burası. O kadar güzel desenler karşınıza çıkıyor ki fotoğraflamadan geçemiyorsunuz hiç birini.
 |
Biz köye sabah çok erken saatlerde gittiğimiz için köyün kahvesinde vakit geçirme fırsatımız olmadı. Köy sokaklarında dolaşırken Dilek Hanım’ın evine uğramalısınız. Kendisi evi eski köy eşyaları ile dekore etmiş ve sağlıklı içecekler , yiyecekler ikram ediyor. Daha doğrusu o gün evinde ne hazırlamış ise onlardan sizlere de ikram ediyor. Birde ekşi mayalı ekmek alıp deneyebilirsiniz.
 |
Bu köy yıllar geçtikçe daha da anlamlı bir köy haline geliyor. Her yıl ot ve yemek festivali de düzenleniyormuş. Ayrıca bu köyde Fatmagül’ün Suçu Ne ? dizisinin birkaç sahnesi çekilmiş.
İzmir taraflarına giderseniz bu küçük , güzel köye uğramadan dönmemelisiniz. Çok fazla zaman harcamanıza gerek yok , bir kahve , çay için ve sokaklarında dolaşın kafi.
 |
Bir sonra ki durağımız ise köy değil. Bu aralar çok iyi bilinen ve İzmir denildiğinde ilk akla gelen tatil yerlerinde biri.
Önümüzdeki hafta yeni bir durakta görüşmek üzere…
İyi tatiler…
 |
| Germiyan Köyü Kedisi :) |
 |
| Germiyan Köyü Kedisi :) |
İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
Mail : minebsrn4@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder