Side kumsalları , tarihi derken birde side’ye yakın yerlerde
gezilecek yerler baktığımızda karşımıza Manavgat Şelalesi çıkıyor. Antalya’ya
geziye giden birçok kişi şelaleleri görmeden geri dönmüyor çoğu kez. Bizde bize
yakın olan Manavgat Şelalesi görmeden dönmeyelim dedik.
Yılda 1 milyon kişinin ziyaret ettiği bu şelale bildiğiniz şelaleler gibi yüksekten dökülen bir şelale değil. Şelale yaklaşık 3-4 metreden aşağıya dökülüyor ama bu şelaleyi muazzam eden asıl özelliği debisi oluyor. Biranda yüzlerce metre küp suyu döküldüğü bir şelale. Manavgat şelalesinin diğer bir özelliği ise şelalenin en geniş yerinin tam 180 metre olası.
Bu şelaleyi iki tarafından da görebilirsiniz. Bir tarafı
Manavgat Belediyesinin düzenlemesi ile oluşan bir park alanı. Diğer tarafı ise
ağaçların ve tarlaların bulunduğu görünmesi zor olan normal bir alan. Tabi ki
bu alandan ücretsiz bir şekilde görebilirsiniz. Fakat orada edindiğimiz
bilgilere göre daha önceden karşı taraftan görüntü çok daha güzelmiş fakat
şimdi ağaçların büyümesi ile görüntü biraz kapanmış olabilir.
Arkamızda bulunan ağaçlık kısım karşı taraf oluyor. |
Biz herkes gibi Manavgat Belediyesinin düzenleme yaptığı
ücretli girişi olan park alanından şelalenin görüntüsünü izledik. Bu alan da çınar ağaçları ile kaplı , seyir
terasları bulunan harika bir alan. Bu alan içerisinde restoranlar , kafeler,
büfeler ve hediyelik eşya satan bir çok küçük mağazalar bulunuyor.
Park alanı oldukça küçük bir yer olduğu için bu şelalede geçirebileceğiniz
en fazla zaman yarım saat olabilir. Aslında normal bir zamanda şelalenin diğer
tarafından bir piknik yaparak doğa ile iç içe olacak şekilde zaman geçirmeyi
isterdim.
![]() |
Manavgat şelalesine girişte ne yazık ki müze kart geçmiyor.
Şelaleye girmek için 6tl gibi bir ücret ödeyerek gürül gürül seslerin arasında
şelalenin görüntüsünü izleyebilirsiniz.
Şelale parkının küçük olmasından dolayı yaz aylarında çok fazla
kalabalık olduğunu öğrendik. Bu yüzden ilkbahar veya sonbahar aylarında ziyaret
etmenizi öneririz.
Bir gezimizin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Side muhteşem denizi ve plajları ile , tarihi kenti ile , doğa ile iç içe olan şelalesi ile bizleri kendine hayran bırakıyor. Sadece dinleniriz , pek gezebileceğimiz yer yok nasılsa diye gittiğimiz Side gezimizde yine bol bol yeni yerler keşfettik ve beklediğimizden çok daha güzel bir gezi oldu.
Side merkezinde Antik Kent dışında öyle çok güzel kafeler ,
restoranların bulunmuyor ne yazık ki. Bu yüzden Side’ye gitmeyi düşünüyosanız
hotelinizin tam pansiyon olmasına dikkat etmenizi öneririz.
Side doğal ve tarihi güzellikleri ile sizi kendine
çağırıyor.
Her adı dolu dolu yaşayarak , tatil yaparak , tarihi
zenginleri yakından görmek için tek yapmanız gereken şey Side’ye gitmek.
İyi gezmeler…
İnstagram :minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
Mail : minebsrn4@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder