Etiketler

8 Temmuz 2020 Çarşamba

Batı Karadeniz Gezisi 2. Bölüm – Safranbolu

Yörük Köyü'nde güzel bir gezinti sonrası Safranbolu ile devam ediyoruz. 
Safranbolu dediğimizde her zaman aklımıza o güzel evleri geliyor. Oysa evlerinden daha fazlasını sunuyor bizlere Safranbolu… Tarihi değerleri, kent kültürü, yaşam tarzı, gelenek ve görenekleri, yöresel lezzetleri, doğal güzellikleri ile Safranbolu, turizm açısından ülkemizin gözde kentlerinden birisi.

Safranbolu’da, geçmişi 18-20 yüzyıl arasına tarihlenen 2000’den fazla geleneksel ev yer alıyor. Kültür Bakanlığı tarafından 1976 yılında “Kentsel Sit” olarak koruma altına alınan Safranbolu’da birbirinden güzel ve tarihi karaktere sahip evler yer alıyor . Hıdırlık Tepesi’nde bu muazzam evleri doyası izliyoruz. Safranbolu güzelliklerine tepeden şahitlik ediyoruz ve sokaklarında kaybolmaya başlıyoruz.




Arnavut kaldırımlı , dar sokaklarında dolaşırken birbirine benzeyen evleri yakından inceleme fırsatı buluyoruz. Safranbolu halkı tanışıp , sohbet ediyoruz. Bizlere safran suyu ikram ediyorlar. Kimi yerleri merdivenli , kimi yerleri yokuşlu olan sokaklarında dolaşmaya devam ediyoruz.


Karşımıza Kaymakamlar Gezi Evi çıkıyor. Birer sanat şaheseri sayılabilecek ahşap mimariye sahip Safranbolu Kaymakamlar  Gezi Evi, coğrafyanın insan ile bütünleştiği, mimarinin yaşama biçimi ile şekillendiği Safranbolu için örnek bir ev. 3 katlı , 7 odalı olan konağın her köşesinde ahşap işçiliği bulunuyor.


Safranbolu sokaklar’ında dolaşmaya devam ederken , tepeden gördüğümüz Safranbolu Müzesi’ne doğru ilerliyoruz. Burada yolun biraz bayırlı olduğunu söylemeliyim. Özellikle bebek arabaları ve yaşlılar için zorlu bir yol olabilir.





Geçmişte hükümet konağı olarak kullanılan bina, 2006’da hizmete Safranbolu Kent Tarihi Müzesi olarak açılmış. Kale olarak adlandırılan tepede yer alan müzede, Safranbolu’ya dair her türlü tarihi bilgi ve belgeler ile eşyalar sergileniyor.



Safranbolu’nun evlerini kronolojik olarak izlenebildiği müzenin zemin katında, Safranbolu ticari yaşamı ve geleneksel el sanatlarına dair sunumlar yer alıyor. Esnaf ve Zanaatkarlar Çarşısı’nda Eczanecilik Müzesi, Lokumculuk Müzesi, yemenicilik, demirci, kunduracı, semerci, baharatçı, kalaycı, bakırcı ve esnaf kahvesi gibi Safranbolu’daki zanaatların eski çalışma ortamları özgün canlandırmalarla misafirlere sunuluyor. Daha önce de gezdiğimiz bir çok müzede bölgenin yansımaları olan meslekleri bizlere sunuyorlardı. Fakat bu müze de çok daha fazlası ve çok daha güzelleri bulunuyor. Safranbolu'nun geçmişinde kısa bir yolculuğa çıkıyorsunuz adeta…







Hükümet konağının bahçesinde ise Anadolu’nun ilk saat kulesi yer alıyor. 1797’de yaptırılmış, 12 metre yüksekliğindeki kulenin saati İngiltere’den getirilmiş. Gittiğimiz saatte şansımıza saati kuran amcaya denk geldik. Kurmalı saat olan bu saat kulesinin içine girebiliyor olmak büyük bir heyecan yarattı ikimizde de.Çünkü gezdiğimiz yerlerin saat kulelerini görmeyi ve incelemeyi çok seviyoruz. Fakat daha önce hiç bu şekilde içeri girip , kurulduğunu görmemiştik. Bu yüzden amcanın söyledikleri , anlatıkları hala aklımızda…








Kentin sadece merkezinde kalmayın, çıkın birbirinden ilginç sokaklarında, payandalarlarla desteklenmiş çıkmalara ve cumbalara sahip Safranbolu evleri arasında dolaşın. Yürümeyi pek sevmiyorsanız eğer, özel işletmeye ait olan golf arabalarının yaptığı turlara katılın ve konakların, sokakların, çeşmelerin, Safranbolu’nun ruhunun hikayelerine kulak verin. Safranbolu aklımızda saat  kulesi ile kalıyor…


Safranbolu merkezinde güzel bir gezi yaptıktan sonra kendimiz biraz doğaya atmak için günümüzün son saatlerinde Tokatlı Kanyonu ve Ulukaya Kanyonu'nu gezmeye devam edeceğiz. Bir sonra ki yazımızda görüşmek üzere. 
İyi Gezmeler... 

İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder