İkinci gün kahvaltımızı ettikten sonra hotelden ayrılıyoruz
ve Pamukkale’ye doğru yola çıkıyoruz.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHHkiJtq0BIMaJWWznrEqpYB7Td_a3dHPDJSgAo57BZ57VXXHIb6prZ0qreH7Y63o-2azxtn3R_gxMZ1u84neAKgJbIJBXhi72aJr1Hs3VuZUsf_aeDeLE8shM13VhP7bIhQlYjIOati3I/s320/IMG_5792.JPG) |
Pamukkale Traventellerde
|
Yaklaşık 2.5 – 3 saat sonra ilk durağımız olan Karahayıt ilçesine geldik. Burası Kızılsuyu ile ünlüymüş. Yani Pamukkale Travertenler beyaz iken burada taşlar kırmızı oluyor. Bunu sebebi ise içindeki minerallerden dolayı açığa çıktığı anda oksijenle tepkimeye giriyor ve kırmızı bir renk oluşturuyor. Bu kızılsu vücuttaki bir çok cilt hastalığına iyi geldiği söylendi.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhA1nnrl0kLmB33QpoCGswVZe-_5BF37CjCcXBxc3ju76r38O5Vi3qNqxbXRmNts66jmfqs1pwQMiMUPjYhbh98jCBFl3uq7w7uKinXuH34AZuUiRThIuTiIosGm2qNZ9kuIichUuCvkzqF/s320/IMG_5731.JPG) |
Kızılsu |
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMNvgWnjAzNx5KpMxAIecDaidcLXBQ-bSG7TgPRz2qiKf0XjulqjHjY3s7bQ17MO4iP0Oin305KAINOz7VEfS7J32wHkQFZYGeniX3EPNNCA0Sd_shMIhJPZ5rBGxsOISxQCCA_vszAZjT/s320/IMG_5729.JPG) |
Kızılsu |
Küçük bir ilçe olan Karahayıt otelleri pansiyonları bulunan turistik bir yer. Öğle yemeğini burada yedikten sonra Pamukkale’ye doğru yola çıktık. Doğrusu biz Karahayıt ilçesini pek beğenmedik.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWmvqccLt2_C2Oc-lY86M_QrOhsquw68MfT3etJsJ5KiH7353jqcG58odR4pFP7mnSbxRH5ilsCeOAPhakn0maIa86ipO3-sqmT8TbRMW-V-ZEmUPbdfUEtZivXdnoHr0nhgVEQFrb3ai-/s320/IMG_5733.JPG) |
Karahayıt Merkez |
Ben Pamukkale’de sadece travertenler var sanarken birde Hiearapolis Antik Kenti varmış. Hierapollis, Denizli şehir merkezine 18km uzaklıkta, Pamukkale traverterlerinin hemen üstünde. Pamukkale traverterlerinden giriş yapıp tepeye yürüyerek çıktığınızda antik kente ulaşıyoruz. Pamukkale’ye geldiğimizde öncelikle Hiearapolis Antik Kentini gezmeye başladık. İlk olarak şehre gelen yolcuların şehre girmeden yıkanabilmeleri için hamam, şehrin dışına inşaa edilmiş. Daha sonra bir tepeyi tırmandıktan sonra Hiearapolis tiyatrosuydu. Biz bu tiyatronun tepesine çıktığımız için Efes Antik Kentinden daha büyük gelse de bu tiyatro 10.000 kişilik bir tiyatroymuş. Bu tiyatronun da sahne binası yıkılmıştı. Gladyatör oyunları oynandığı için bu tiyatroda da sahne ile seyirci arasında yaklaşık bir metrelik bir yükseklik var.
Travertenlere ayaklarımızı ıslatıyoruz.
Traverten denen beyaz yapı, akan sulardan
kalan kalsiyum karbonat minerallerinden oluşmakta. Başlangıçta jel kıvamında
olan kalsiyum karbonat zamanla sertleşir traverten halini alırmış. Eğer jel
halinde olan kalsiyum karbonat üzerinde ziyaretçiler gezinirse, travertenler
sertleşemeden ezilir, dağılır ve dengesi bozulurmuş. Bu nedenle sadece belli
yerlerde travertenlerin üzerine çıkılmasına ve ziyaretçilerin ayaklarını suya
sokmalarına izin veriliyor. Tabi burada çok dikkatli olmak
gerekiyor çünkü bazı yerler oldukça kaygan. İlk girdiğimizde su oldukça sıcak
iken ilerledikçe soğudu ve üşüdüğümüz için çok ilerlemeden çıktık. Çünkü ben
oldukça sakar bir kızım ve biraz daha dursaydık her an düşebilirdim. :)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3p2RBBAUZc6266P2Rht2dMzhuHt0KQ1vuWGr0-ZZB93ne2hyphenhyphenlRVNT8XKFuy0h-cdFtMr8CfqzeVhsFoEcDE41uUYvEuphdyo5VjCDEAKb44klObue4mNuQUAWWRJgDqssZ98zLGpMT25s/s320/IMG_5784.JPG) |
Ayaklarımız sıcak sularda :) |
Her gezide olduğu gibi bu gezi sonunda bir hüzün kapladı bizi. Bu gezinin bize kattığı ; tüm antik kentleri gezmeye kararıydı. Bir an önce başka bir antik kenti görmek istiyoruz. :)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgs67LpxeMdtEwvxlwSh0bOucET2t94B8qzmt7J4ekK0Y8i9flckGAacnJMoqmhvzBDzm9FjamGYGP0QCpFiFk2n4ii1TaqU6RPTB_wtru50melT_uh-8_9QMiz7oJZWI7tGHOH9nO-KA2S/s320/IMG_5839.JPG) |
Denizli Horozu |
Sevgiler ...
İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder