Gezi turumuzun sıradaki durağı Şirince. Fakat biz daha önce
Şirince’ye gittiğimiz için Matematik Köyü’ne gitmeye karar verdik. Matematik
Öğretmenliği kazandığım yıllarda Aziz Nesin’in kitaplarına bakarken bu köye
denk gelmiş ve hemen gitmek istemiştim. Bu gezimizde de bu kadar yakınına
gelmişken gitmeye karar verdik.
Şirince’ye daha önce gittiğimiz için Şirince yazısını eski
yazılarda bulabilirsiniz. Biz bu gezimizde Şirince’de küçük bir gezinti yaptık
, şarap tadımı yaptık ve sonra yola koyulduk ve Matematik Köyü’ne gittik. Yine
de kısaca Şirince’den bahsedecek olursak , özellikle hafta sonu çok yoğun olan
bir köy. Köydeki evlerin hiç biri birbirinin manzarasını kapatmıyor ve 2-3 katlı
beyaz evlerden oluşuyor.
Köyü tarihine baktığımızda ise , Efes’in terk edilmesiyle
sıtma hastalığı büyük bir tehlike yaratıyor. İnsanlar sıtmadan korunmak için
Şirince’nin bulduğu tepeye çıkıyorlar. Çünkü sivrisinekler 300-400m rakımlarda
yaşamıyorlar. Bu yüzden Şirince köyü kuruluyor. Köyün ismi Çirkince, Kirkince
ve en son da Şirince olarak değişiklikler olmuş.
Köy genel olarak turzim ile geçiniyor. Butik oteller ,
restorantlar ve şararp satımları yapılan bir çok mağaza bulunuyor. Çoğu insan
Selçuk’ta yaşıyor Şirince’de ise 300 kişi yaşıyor. “Kumda Kahve” ve “Karadut
Suyu” alıp denemeniz gereken ürünler arasında. Şirince’nin tek bir ana sokağı ,
eski kilisesi ve arnavut kaldırımları olan küçük bir köy.
 |
Eski Şirince Gezisinden
|
Eski Şirin Gezisi Yazısını Okumak İçin ; http://www.minebasaran.com/2016/04/sirince-kusadas.html
Şirince de indikten sonra yaklaşık bir 20 dakikalık yürüyüş
patikasından devam ettiğiniz de kendinizi köyde buluyorsunuz. Güzel yeşillik
bir yoldan yürürürken fotoğraf çekinmeden yapamadık tabi ki. Doğa içindeki
yürüyüşümüzün sonunda kendimizi bir an da köyde bulduk ve gezinmeye başladık.
Köye girdiğimiz de kimse bize herhangi bir şey sormadı ,
rahatlıkla köyde gezebildik. Gezdik gezmesine ama köyle ilgili bir bilgi de
edinemedik doğrusu. Kendi araştırmalarımız doğrultusunda gördüklerimiz ile
bilgilerimizi birleştirmiş olduk.
Öncelikle köy o kadar eğlenceli , o kadar güzel dekore
edilmiş ki öğrenciler o doğada matematiği öğrenmeden dönmeleri imkansız. Öyle
bir yere matematiği sevmeyen bir öğrenci bile geldiğinde matematiği severek
çıktığına eminim.
Evet , bu köye 13 yaş ve üstü öğrencilere matematik kampları
düzenleniyor. Bu kamplar genellikle yaz ve kış tatilinde düzenleniyor ki
öğrenciler okullarında devamsızlık yapmasınlar. Bazı okullar ise öğrencileri
ile birlikte okul zamanında bu köye gezi düzenliyorlar. Bu okulların
düzenlediği gezide , veliler ile gelen
öğrencilerin yaşları biraz daha küçük olabiliyor.
Bazı veliler çocukları adına karar verip , çocuklarını bu
kamplara göndermek istiyor. Fakat Matematik Köyü ne yazık ki bunları kabul
etmiyor. Lise ve üstü olan öğrenciler, bireysel başvuru yaparak bu kamplara
katılabiliyorlar. Yani çocuğun kendisi bu kampa katılmak istemelidir. Kampa katılmak isteyen öğrenciler için ise
parayı pek önemsemiyorlar. Ne kadar para verirseniz o kadar kabul ediyorlar.
Onlar için önemli olan gönüllü olarak bu kamplara katılmaları. Ve yapılan
sınavdan yüksek puan almakta kamplara katılmak için kolaylık sağlıyormuş.
Günde 8 saat olacak şekilde sabah 4, öğlen 4 saat şeklinde
ders görüyor öğrenciler. Aradaki boş zamanlarında ise mutfak işlerinde ,
temizlikte veya bahçe işlerinde yardımcı oluyorlar. Kısacası köydeki gündelik
işler , imece usulü ile yapılıyor.
Taş yollar , hamamlar , yemekhaneler , kafeler , Sevan
Nişanyan kütüphanesi , yatakhaneleri ile çok farklı bir havası var köyün.Köye
girdiğimizde çocukların sesleri etrafa yayılıyor ve o ses benim için mutluluk
demekti. Çocuklardan uzaklaştıkça köyün içerisi sessiz sakin , mistik bir
havaya bulanıyordu.
Bu köyde bilgisayar , televizyon yok. Sadece doğanın
içerisinde huzur içinde dersler işleniyor. Derslerin bir çoğu dışarıdaki
sınıflarda da yapılıyor olsa da içeride ki sınıflarda çok farklı bir ortamı
bulunuyordu. Böyle bir ortam da bende tekrar öğrenci olup ders dinlemek
isterdim doğrusu. :) Matematik dışında birde felsefe sınıfları bulunuyor. Onlarda da derslerin
yapıldığını öğrendik.
Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin’in 1990’lı yılların sonların da
kurduğu bir köy. Türkiye’nin birçok farklı yerinde matematik kampı düzenleyen
Ali Nesin sonunda bu köyü kurmuş ve 2007’den beri burada faaliyet
gösteriyor. Ali Nesin’i köyde genelde
Şirin Baba’ya benzetiyorlarmış. :)
Ali Nesin , matematik kampalarında derslere giriyor. Biz
öğle saatinde köyde olduğumuz için derslere denk gelemedik. Fakat derslere
girdiği öğrendik. Ali Nesin’in bir röpartajında okuduğun bir bilgiyi sizlerle
de paylaşmak istiyorum. Küçük yaş grubundaki bir öğrenci için “Matematik
öğrensin , aman zeki olsun , illa ki köye gitsin ve matematik öğrensin diye
uğraşmak gerekmiyor. Asıl olan şu yaşlarda karakterinin oturması , bol bol
kitap okuması gerekiyor.” Ali Nesin her ne kadar bir matematikçi de olmuş olsa çocuğun zamanı geldiğinde zaten öğrenceğini küçük yaşlarda çokta zorlamamak gerektiğini
dile getirmiş. Ne kadar da doğru söylemiş.
Matematik Köyü’ne bir matematikçi olarak gittiğim için çok
ama çok mutluyum. Sizin yolunuz düşer veya düşmez bilmem ama orası yaşatılmalı.
Bu köy her zaman üretmeye devam etmeli. Bunun çeşitli yolları bulunuyor ,
onlardan biri de kitaplarını almak olabilir.
Eminim ki bu kamplara katılan öğrencilerin matematiği oyun ,
eğlence ile öğrenip severek ordan ayrılıyorlar. Aslında bu kamplarda yapıldığı
gibi sınıfta da matematik böyle anlatılsa kimse matematikten korkmaz…
Bu köy benim için çok farklı bir köy oldu. Oradan ayrılmak
istemedim doğrusu. Öğretmen olmak değil de o sıralarda
öğrenci olmak istedim. Çünkü o kadar farklı bir havası vardı ki , öğrencilerle
aynı heyecanı yaşamak istedim. Diyeceğim o ki bu köy anlatılmaz yaşanır.
Uzun uğraşlar sonunda kurulan bu köy ülkemiz için güzel
bir örnek. Günümüzde ünü daha da artıyor ve böylece
öğrenci sayısının arttığı güzel bir kamp haline geliyor.
Türkiye’de ve hatta Dünya’da eşi benzeri olmayan bir köy
burası.
Tertemiz bir havası , sessiz sakin , huzur dolu , doğa ile
iç içe olan bir köy burası.
Hocaların ve öğrencilerin bir arada yaşayıp mekanı yöneten
bir köy burası.
Matematiği sevdiren ve öğreten bir köy burası.
Tam bir ütopik bir köy burası.
Belki bir gün orada öğrenci olma şansı bulurum. :)
Sizlerde gezi için olsa da gitmelisiniz.
Bir sonra ki Ege’nin Saklı Köyleri yazımız da ise İzmir’den
biraz uzaklaşacağız. Yeni bir hafta da görüşmek üzere. :)
İyi gezmeler…
İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
 |
Matematik Köyü Köpeği :) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder