Bu gezi yazılarımızın artık sonlarına yaklaşıyoruz. Dolu
dolu bir gezinin sonuna geldiğimiz de üzülmüştük , bu yazıların sonlarına
yaklaşırken de yine üzülüyorum doğrusu. Ama iyi ki gitmişiz dediğim gezilerden
biri Ege’nin Saklı Köyleri.
Şirince’den çıktığımız gibi istikametimizi Birgi Köyü’ne
doğru çevirdik. Yolculuğumuz biraz uzun sürdü. Çünkü İzmir’den 110 km uzaklıkta
bulunuyor Birgi Köyü. Ödemiş’e bağlı olan köye , Ödemiş merkezden minibüsler
kalkıyormuş.
Köy yolculuğundayken dağlar etrafımızda kalıyor. Bozdağ’ın
eteklerinde kurulmuş olan bir köy burası. Harika bir doğası , güzel bir
mimarisi ve dokunaklı bir tarihi bulunuyor. Ödemiş ovasının güneyinde kalan bu küçük ,
şirin köyü biraz da tarihine bakalım.
Köy yaşantısının devam ettiği bu köyde 3000 nüfuslu.
Tarihine baktığımız da ise M.Ö. 2yy. kadar dayanıyor. Frigler , Persler ,
Bergama Krallığı , Bizanslılaar , Romalılar , Aydınoğulları ve Osmanlılar
yaşamış bu köyde. Yani kimler gelmiş kimler geçmiş günümüzden. Günümüzde ise
biz bu köyleri tarihlerini dinliyor, asırlık ağaçlarının arasında dolaşıyoruz.
M.Ö. 7 yy döndüğümüzde bu köyde Romalılar bulunuyormuş ve o
zamanlar köyün ismi DiosHieron diye bilinirmiş. Dios Hieron’un anlamı ise
Zeus’un şehri veya Zeus’a adanmış şehir olabilir biliyomuş. Daha
sonra ki yıllarda Romalıların Hristiyanlığı benimsemesiyle şehrin ismi Christo
Polis adını almış. ChristoPolis’in anlamı ise İsa’nın Şehri anlamına
geliyormuş.
Yıllar yıllar sonra Aydınoğlu Beyliği’nin hakimiyeti altına
girin köyün ismi Birgi olmuş ve Birgi o dönem de başkent yapılmış. Birgi için
bu dönem altın çağı olarak bilirnirmiş. Mehmet Bey’in vefatından sonra başa
geçen oğlu Gazi Umur Bey’in bir heykeli bulunuyor. Tarihle pek ilgim olmadığı
için Ufuk bana hemen Gazi Umur Bey’in
kim olduğunu anlatıyor. İzmir’de ilk Türk donanmasını kuran ve Haçlı , Venedik
, Cenevizlilerle savaşıp 25 yaşında tüm Ege Deniz’ini zapt eden kişiymiş. Bu
hikayeyi duyunca ne iyi etmişler heykelini yapmakla demeden edemiyorum.
Birgi bu kadar çok medeniyetin hakimiyeti altına girdiğine
göre çok fazla tarih kokan bir köy. Eski konaklar , medreseler , türbe ve camileriyle gezilmeye değer. O zaman hadi
başlayalım gezmeye.
Aydınoğlu Mehmed Bey Camii ( Ulu Cami ) 1312 ‘de , Aydınoğlu
döneminde Mehmet Bey tarafından inşa edilmiş. Türk- İslam mimarisini en iyi
yansıtan camilerden biri olarak biliniyor.
Çivi kullanılmadan inşa edilen bir
cami bu cami. Sadece ahşap işçiliğinin bulunduğu bu caminin , çinilerle kaplı
minaresi de ilgi odağı. Caminin güney duvarında bulunan aslan yontusu da
caminin ilginç özelliklerinden biri.
Ulu Cami’den çıktığımızda kendimizi Birgi’nin daracık
sokaklarında buluyoruz. Köy halkı ceviz , kestane gibi ürünler satıyor. Onun
dışında birçok yöresel ürünler olan erişte , tarhana , dantel , patates gibi
ürünler satan teyzeler ve amcalar bulunuyor. :) Az ilerlediğimizde ise karşımıza Sarıyar Deresi çıkıyor. Birgi bu derenin iki
yamacına kurulu tarihi bir köy.
Bizim gittiğimiz tarihte Birgi’nin en büyük ve en ünlü
konağı ne yazık ki tadilattan dolayı kapalıydı. Yaklaşık bir yıldır tadilatta
olan bu konak ile ilgili rehberimiz bize bilgiler veriyor. Konağı görememiş
olsa da bilgilerini ediyoruz. Çakır Ağa
Konağı , zamanında büyük toprak sahibi olan Şerif Ali Ağa’nın konağıymış. Bu konak Paris ve Venedik’te ki evlere çok
benziyormuş. Çünkü Şerif Ali Ağa sık sık bu şehirlere gidermiş ve onlardan
etkilenip bu konağı yaptırmış.
Şerif Ali Ağa’nın iki eşi varmış. Bu eşlerinden biri
İstanbullu , diğeri ise İzmirliymiş. Şerif Ali Ağa , eşlerinin memleket
özlemlerini gidermeleri için bir odayı İstanbul manzarası , bir odayı da İzmir
manzarası ile süslettirmiş. Bu odalar günümüzde hala korunmakta. Konakta
bulunan bazı malzemelerin Venedik’ten getirdiği de söyleniyor.
1761 yılında yapılmaya başlanmış olan bu konakta ; ahır ,
samanlık , şömineli oturma odaları , vitraylı penceler , ahşaptan tavanlar gibi
bir çok görülmeye değer yerler olduğunu öğreniyoruz. Konağı gezip göremediğimiz
aslında biraz üzüldüm. Fakat eski gezi yazılarımızı okuyanlar bilir Kütahya’da
da konakları gezememiştik. Sanırım bizim şanssızlığımız konakları bir türlü
görememekten yana. :)
Bizim Birgi köyüne ayırdığımız zaman
yarım saatti. Bu zaman dilimi içerisinde rahatça gezebildik. Siz bu geziyi daha
zenginleştirmek isterseniz cami karşısında bulunan cafe de köy halkı ile sohbet
edip , çay kahve içebilirsiniz. Veya köy içerisinde bulunan konaklarda kahvaltı
edebilirsiniz. :)
Temiz havası , doğa ile iç içe olmasıyla Birgi görülmeye
değer sakin bir köy.
Köy yaşantısının devam ettiği Birgi görülmeye değer güzel
bir köy.
Tarihi dokusu ve mirasıyla Birgi görülmeye değer şirin bir
köy.
Her açıdan da Birgi görülmeye değer , değerli bir köy.
Yolunuz düşerse zamanınızı ayırın ve sokaklarında gezinin.
Bir sonraki hafta artık bu gezimizi noktalıyor olacağız.
Yeni bir hafta da yeni bir gezi yazısında görüşmek üzere.
İyi gezmeler…
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
Mail : minebsrn4@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder