Gezi yazılarına uzun bir ara verdiğimiz için her hafta yeni
bir yeri paylaşıyoruz. Tabi biz her hafta gezmiyoruz. (henüz sürekli gezgin
olamadık.) Blog’a ara verdiğimiz zamanlar bolca gezdiğimiz için yeni yerlerin
yazısı birikmiş ve bizde her hafta sizinle paylaşmaya devam ediyoruz. Bugün ki
rotamız Antalya gezimizin ilk günü olan Alanya.
Öncelikle eğer deniz kum güneş gezisi düşünüyorsanız yanlış
yazıyı okuyorsunuz. Biz bu gezimizde daha öncekilerde olduğu gibi görmemiz
gerekenleri , merak ettiğimiz yerleri geziyoruz. Tarihi bir gezi bizi daha çok mutlu
ediyor. İleride ki yıllarda deniz kum güneş için tekrar bu rotaları düzenleriz.Hadi şimdi Alanya’nın
tarihi noktalarını gezmeye başlayalım. :)
Her geziden önce olduğu gibi bu gezi öncesinde de plan
program yapmıştık. Haftasonu için gitsek yeter demiştik. Ne zaman ki
araştırmalarımızı yoğunlaştırdık ve ilgimizi çeken yerleri gördük, gezimizi 23
Nisan tatili ile birleştirdik ve 4 gün Antalya’yı gezdik. Şunu unutmayın ki plan
yapsanız da gezi sırasında ufak değişiklikler olabiliyor. Önemli olan hayallerinizi
gerçekleştirebilmek.
Eskişehir – Alanya arası 525 km , otobüs ile yaklaşık 8 saat
sürdüğünü öğrendik. Fakat ne zaman ki yola çıktık yol bitmek bilmedi. Çünkü rotarlı
gelen otobüsümüz arzalı olduğu yetmezmiş gibi Antalya’dan sonra her hotelde ve
durakta durdu. 13 saat sonunda kendimizi Alanya’da bulabildik. :) ( Nilüfer Turizmi
kesinlikle önermiyoruz. Bizim ilk yolculuğumuz olsa da diğer yolcuların Nilüfer
Turizm’de bu tarz olaylar başına geldiğini öğrendik. )
Alanya’ya uzun bir yolculuk sonrasında varınca bizden
mutlusu yoktu. Hemen kendimizi deniz kenarına attık ve hotelin yolunu tuttuk.
Küçük bir mola sonrası yeni keşifler için yolculuğumuz başladı.
Damlataş Mağarası
İlk olarak Damlataş Mağara’sını geziyoruz. Damlataş mağarası
, damlataş plajının hemen yanı başında ve nem oranı %98 sıcaklık ise 22 derece.
Yaz – kış sıcaklığı değişmeyen mağaraya ilk girişten itibaren 30 metre
yürüyor ve sonra merdivenden aşağıya iniliyor , aşağısı ise küçücük. Bizim için, mağaraya
girmeden önce büyük , bol gezmeli , merak ettiğimiz bir yerdi , fakat
bir girdik sağ sola bakındık ve bitti. Burada en fazla 10 dakika zaman
geçirirsiniz. Giriş ücreti ise 6 TL ,
öğrenci 3 TL ve müze kart geçmiyor.
Bir sonra ki durak ise Alanya Arkeoloji Müzesi. Damlataş
mağarasının çok yakında bulunan bu müze de Selçuklu , Roma , Bizans gibi bir
çok döneme ait arkeolojik ve etnografik eserler bulunuyor. Müze kartın geçerli
olduğu müze iki katlı ve büyük bir bahçesi bulunuyor. Açıkçası biz müzede çok
fazla zaman kaybetmek istemedik ve en çok heyecanlandığımız yere doğru yolumuza
devam ettik.
Alanya Teleferik
Müzeyi sahilden takip ettiğinizde karşınıza teleferik
çıkıyor. Biz gelirken de görmüştük teleferiği bu yüzden bir an önce binip
manzaranın tadını çıkarmak istiyorduk. Teleferik bizi heyecanlandıran bir
deneyim oldu. Tepeden Alanya sahilini görmek , denizi izlemek bize çok iyi
gelmişti. Yaklaşık 5 dakika sürüyor ve yükseldikçe o harika bir manzara karşınıza
çıkıyor.
Teleferik sizi Alanya
Kalesi’ne çıkarıyor. Teleferikten adımınızı attığınız an kalede
gezinmeye başlıyorsunuz. Manzarası ile her köşesi ayrı güzel kale bizleri
büyülüyor.
Alanya Kalesi
Alâeddin Keykubat tarafından yaptırılan Kale, 83 kuleye sahip olup
birçok lahite ve camiyi de ev sahipliği yapıyor. Günümüzde açık hava müzesi
olarak misafirlerini ağırlayan Alanya Kalesi’ne çıktığınızda, Kleopatra Plajı,
Keykubat Plajı ve Alanya Limanı’nı kuşbakışı olarak seyredebilir ve bu muhteşem
güzellikler eşliğinde, civardaki mekanlarda bir şeyler yemenin içmenin keyfine
varabiliyorsunuz. Kale dört bölümden oluşuyor ; dış kale , orta kale , iç kale ve
ehmedek kalesi . Kaleye girişte müze kart geçerli , müze kartınız
yoksa 15 TL vererekte giriş yapabilirsiniz.
Kalenin her köşesi ayrı güzel manzaraya sahip , eğer yolunuz düşerse
kesinlikle uğramalısınız.
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
Kale’den çıktığımızda güzel bir deniz havasına şahit
olduktan sonra tekrar teleferiğe binerek sahile doğru iniyoruz. Biraz Alanya
sokaklarında gezinerek kendimizi Alanya Limanın’da buluyoruz. Alanya Limanı’na
daha önceden gelmiştik hatta buraya tekrar gelip gezmeyi listemize yazmıştık.
İşte şimdi buradaydık ve bir istediğimizi gerçekleştiriyorduk. Temiz havada
yürüyüş yapma imkanınız olduğu gibi tekne turlarına da katılabilirsiniz. Henüz yaz dönemi açılmadığı için biz deniz
havasının tadını çıkarmayı tercih ediyoruz.
Kızıl Kule
Yolumuza devam ettiğimizde karşımıza muhteşem bir yapı daha
çıkıyor. Kızıl Kule, Alâeddin Keykubat döneminde yaptırılmış başka bir tarihi
yapı olarak karşımıza çıkıyor. Yapılış tarihinde deniz üzerinden gelebilecek
saldırılara kalkan olarak Alanya Limanı’na konumlandırılmıştır. Kule, sekizgen
bir mimariye sahip ve beş katlı olarak Selçuklu mimarisinin eşsiz örneklerinden
biri adeta. Aynı zaman da inşası sırasında dış yüzeyinde yumurta sarısı
kullanılmasından dolayı isminin Kızıl Kule olduğu söyleniyor. Kulenin en üst
katına çıkıp o muhteşem manzarayı seyretmeden ve tarihi dokuyu hissetmeden
Alanya’dan ayrılmamanızı öneriyoruz.
Eski Tersane
Kızıl Kule’nin surlarından devam ettiğinizde kendinizi Eski
Tersane de buluyorsunuz. Alâeddin Keykubat döneminde 1227 yılında yaptırılmış.
Tersaneye girişten itibaren kemerli duvarlar ile birbirinden ayrılmış beş adet
bölme karşımıza çıkıyor. Birinci bölme antik dönem vincinin sergilendiği bölüm,
ikinci bölme tekne imalatıyla ilgili bölüm, üçüncü bölme tekne yapım
aletlerinin sergilendiği bölüm, dördüncü bölme antik çıpalarla ilgili bölüm ve
son bölme ise antik navigasyon bölümü.
Tophane
Eski Tersane’den hemen sonra ise karşınıza Tophane
çıkıyor. Aynı dönemde yapılmış olan
Tophane , limanı ve tersaneyi korumak için iki katlı bir yapı şeklinde inşa
edilmiş.
Alanya’nın tarihi güzelliklerini gördüğümüz için inanılmaz
mutlu bir şekilde günün sonuna geliyoruz.
Türkiye’nin görülmesi gereken destinasyonları arasında ilk
sıralarda yer alan Alanya, bir diğer adıyla “Güneşin Gülümsediği Yer”, her yıl
binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Denizi, kumu, plajları ve doğal
güzellikleri bir yana, içinde barındırdığı o muhteşem tarihi yapısıyla da
gezginlerin uğrak yerlerinden biri olma özelliği de taşıyor.
Hem doyasıya deniz tatili yapabilir, hem de tarihi mirasını
keşfederek kültür turizminin keyfini yaşayabilirsiniz Alanya’da… Ev sahipliği
yaptığı medeniyetler, doğal güzellikleri ve muhteşem coğrafyasıyla bir başkadır
Alanya, dersek hiçte yanılmış olmayız.
İyi Gezmeler...
İnstagram : minebasarn
Facebook : Mine Başaran
Mail : minebsrn4@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder